Bundan tam 17 maç önce Galatasaray sahasında Ankaragücü’ne 4-2 yenilmiş, bir sonraki hafta oynayacağı Fenerbahçe karşısında da farklı bir sonuç alınabileceğinin sinyallerini vermişti. İşte böyle bir ortamda Galatasaray yönetimi bir hamle yapma gereği hissetmiş, Rijkaard’ı göndererek Hagi’yi takımın başına getirmişti.
Galatasaray, Fenerbahçe karşısında son 10 yılda olmadığı kadar iyi futbol oynamış, en azından direnmiş ve gol yememişti. Hatta Sabri 0-0 biten bir maç sonunda taraftarına koşarak onların tezahüratına ortak olmuştu.
Hagi’nin sihirli eli takımın bütün kimyasını değiştirmişti.
Aslında hafta boyunca Galatasaraylı futbolcuları küçümseyen, aşağılayan yorumların bu maçta etkili olduğu da bir başka gerçekti. Buna benzer bir ortam yine hazırlanıyor.
Çünkü derbileri diğer karşılaşmalardan ayıran genel özellik böylesi motivasyon araçlarıydı.
Galatasaray’ın Hagi’li performansının son otuz yıldaki teknik adamlar içinde en kötüsü olduğunu yaşayarak gördük. Kuşkusuz bütün günahı Hagi’ye yüklemek, faturayı ona kesmek ne kadar doğrudur, haksızlık da etmemek gerekiyor. Çünkü Galatasaray zaten tepe taklak olmuş bir durumdaydı ve kendisinin de ifade ettiği gibi Hagi sürecin içine en son dâhil olan kişiydi.
Son dâhil olduğu için dışarıdan bütün gelişmeleri izlemiş, dertlerini dinlemişti. Gelir gelmez de kendi farkını ortaya koyacak eylemlere girişti. Bu bize Lorant’ın ayrılmasından sonra Fenerbahçe’yi devralan Oğuz Çetin’in teknik direktörlük macerasını hatırlattı.
Galatasaray’ın sadece futbol takımında sorun olsaydı belki çözüm üretmek için çok kişi kafa patlatabilirdi. Ancak bir de yönetim kurulu ve başkanlık sorunu vardı.
Bir kulüp içinde çatlak sesler çıkıyorsa, üstelik sadece kapalı kapılar ardında değil de kamuoyu önünde tartışmalar yaşanıyorsa durumun sportif branşlara yansımaması mümkün değildir.
Parçalara bölünmüş yönetim kurulunun aynada yansıması gibi parçalara ayrılmış bir futbol takımı kadar doğal bir görüntü olamaz sanırım.
Bu takımın içini dışını orada yaşayan futbolculardan çok daha iyi bilen bir Hakan Şükür’ün iki hafta önce Arda için söylediği şeyler, kendisi tarafından düzeltilmiş dahi olsa bir gerçekliktir.
Futbol takımının içinde şu an sadece kendisi için oynayan, önümüzdeki sezon bu takımda olamayacağını bilen birçok futbolcu vardır ki sadece kendi reklamlarını yapmakla zaman geçirmektedir.
Arda’nın da yurtdışında bir takımla anlaştığı bize kadar ulaşmış bir dedikodu değil; artık haberdir.
Böylesi bir yapının içinden istikrar, başarı, mutluluk, huzur çıkması da mümkün değildir.
Ankaragücü karşısında Galatasaray sezon boyunca yaşadığı tüm iniş çıkışlarını, teknik adam yanlışlarını, futbolcu tavır ve davranışlarını, vurdumduymazlıklarını birer birer 90 dakikanın içine sıkıştırarak tekrarlamıştır.
Çok iyi başlayan bir maç-sezon; erken diyebileceğimiz bir zaman diliminde bulunan bir gol; ancak devamını getiremeden peşinden gelen beraberlik sayısı… İnişler-çıkışlara karşın 2-1 öne geçiş; teknik adamın yanlışları, futbolcuların kendileri için oynamaları, takım kurgusunun ortadan kalkması, kaleci zafiyeti derken 3-2 geri düşme anı…
Tarih: 18.03.2011
Stat: TT ARENA
Saat: 21:00
Yayın: Lig Tv
İnternet: Haberciniz.Biz Canlı Anlatım Servisi
Galatasaray ölümü ve yaşamı bir arada yaşayan canlı gibi…
Bedeninin birçok bölgesinde hastalık var; ancak yaşamak için de hala önemli sayılacak bir enerjisi de var.
Bu zaten yaşam dediğimiz mücadelenin dualitesidir; bu çelişki bazen çatışmaya dönüşür, kriz yaşanır. Ancak hepimiz biliyoruz ki kriz dönemleri aynı zamanda fırsatları da içinde barındırır.
Galatasaray’ı bu durumdan çıkaracak şey; ne sadece Hagi’nin gitmesi ne de bazı futbolcuların sözleşmelerinin yırtılıp atılmasıdır. Çünkü bunlar zaten o yaşam ve ölüm denilen çelişkinin yaşayan aktörleridir. Bu süreci doğru, düzgün ve istikrar içinde yönetecek bir yönetim anlayışının ve kurulunun görev alması kaçınılmazdır.
Rijkaard gitti; Hagi geldi. Fenerbahçe maçını kurtardı. Amaç Fenerbahçe’yi yenmekse, ortaya bir iki tane “ezilmişlik, aşağılanmışlık” polemiği atarsınız. Futbolcunuzu motive eder bu maçı kazanırsınız, taraftarınızı mutlu edersiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder