Anamur Express Muz Festivali 29 Temmuz 2010

Anamur Belediyesi tarafından bu yıl 2.si düzenlenecek olan Muz Festivali yine farklı etkinliklerle başlıyor. Yarın Saat 18:00'de Plaj Voleybolu ile başlayacak olan Anamur 2. Muz Festivalinin İlk gününde, Anamur'un uzun mesafe koşucusu Uğur Baysal Belediye Başkanı Mehmet Türe ile birlikte Mini Çarşı'ya kadar halk koşıusu düzenleyecek. Azıtepe'den havalanarak İskele Bölgesi'ne iniş yapacak ve gün boyu sürecek olan Yamaç paraşütü gösterileri, tenis turnuvası, plaj voleybolu ve çeşitli etkinliklerin yanı sıra geçen yıl yapılan Anamur 1.Muz Festivali'nde Abanoz'dan Anamur'a kadar koşan Anamurlu Bilgisayar Mühendisi Uluslararası Maratoncu Uğur Baysal bu yıl koşusunu Atatürk Anıtı'ndan başlatacak ve İskele Mini Çarşı'ya kadar koşacak. Bu yıl farklı olarak ise maraton koşusuna halkın da katılımı sağlanacak. Her yaştan vatandaşlar 29 Temmuz 2010 günü saat 19:00'da Atatürk Anıtı önünden başlayacak olan Halk Koşusu'na katılabilecek. Anamur Belediye Başkanı Mehmet Türe de Uğur Baysal'a halk koşusunda eşlik edecek. Halk Koşusu'na Belediye Başkanı Mehmet Türe'nin yanı sıra Anamur İlçe Emniyet Müdürü Fuat Tuğluoğlu'nun da katılması bekleniyor. 7'den 70'e Anamur halkının spora olan bağlılığını ulusal anlamda duyuracak olan Halk Koşusu Mini Çarşı'da son bulacak. Anamurlu Maratoncu Uğur Baysal Belediye Başkanı Mehmet Türe'ye yaptığı ziyaretin ardından tüm Anamurlu vatandaşları halk koşusuna davet etti.

Taş Atanlara Yasa Çıktı 100 Çocuk Ailelerine Kavuştu.

Taş atan çocuklara ilişkin yasa değişikliğinin ardından 100 kadar çocuk, cezaevlerinden salıverildi ve ailelerine kavuştu. Çocukların ve ailelerin ortak mesajı, "Çok mutluyuz. Artık bu kavga bitsin" oldu. Dosyası Yargıtay'da olan çocukların tahliyesinde gecikme olabilir

Katıldıkları yasadışı gösterilerde polise taş attıkları için 'örgüt adına suç işlemek'ten ceza alan çocuklar, yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle dünden itibaren tahliye edilmeye başlandı. Adana, Mersin, Van ve Mardin'de yaklaşık 100 çocuk baba evine dönmenin sevincini yaşadı. Yasa değişikliğinin ardından 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası alan ve yaşları 15 ile 18 arasında değişen 5 çocuk, hafta sonu olmasına rağmen Mardin'in Midyat ilçesindeki cezaevinden önceki gece tahliye edildi. Dün de Adana, Van ve Diyarbakır'daki özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde dosyaları bulunan yaklaşık 100 çocuk serbest kaldı. Bazı mahkemelerdeki hâkim ve savcılar izinde olduğu için dosyalarda gecikme olabileceği belirtildi.

ADANA'DA 70 ÇOCUK
Adana Barosu avukatlarından Tugay Bek, çeşitli tarihlerde Adana ve Mersin'de katıldıkları izinsiz gösterilerde polise taş attıkları gerekçesiyle 'terör örgütü propagandası yapma', 'örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme', 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' suçlarından haklarında dava açılan 70 çocuğun serbest kaldığını söyledi. Avukat Vedat Özkan da, "Hafta sonu olmasına rağmen tahliye işlemleri yapılması sevindirici. Sadece dosyası Yargıtay'da olanların tahliyesi gecikebilir" dedi.

RIDVAN'DAN MESAJ...
Salıverilen çocukların evlerindeki sevinç ise görülmeye değerdi... Yaklaşık 1 ay önce Adana'nın merkez Seyhan ilçesinde düzenlenen izinsiz gösterilere katılarak polise taş attığı iddiasıyla tutuklanan Ali B. (15), Pozantı'daki cezaevinden tahliye edildikten sonra ailesinin yanına gitti. Ova mahallesindeki evinde ailesi ve arkadaşları tarafından karşılanan Seyhan Belediyesi İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencisi Ali B., "Polise taş attığım için cezaevine girdim. Benimle birlikte çok sayıda arkadaş da aynı suçtan cezaevinde yatıyordu. Cezaevi koşulları iyiydi. 21 gün tutuklu kaldım. Yasanın ardından tahliye edildik. Aileme ve arkadaşlarıma kavuştuğum için çok mutluyum" diyerek duygularını özetledi. Oğlunu öperek karşılayan anne Behiye B. de Kürtçe yaptığı konuşmada, çocuğuna kavuştuğu için mutlu olduğunu söyleyerek, "Akan kan artık dursun. Herkes özgür yaşasın. Bizler de insan gibi yaşamak istiyoruz. Oğlumuz cezaevinden çıktığı için çok sevindik" dedi. Adana'da tahliye edilenlerden, "Rıdvan B. ise tahliye olmasına rağmen sevincinin yarım kaldığını, "Bir akrabam dağda, amca oğlum ise askerde... Bu kavganın ne anlamı var" diyerek anlattı. Seyfettin E. (14) ise "Özgürlük çok farklı bir duyguymuş. Çok sevinçliyim" diye konuştu.

ANNENİN MUTLULUĞU
Sanayi sitesindeki bir işyerinde tornacı olarak çalışırken polise taş atma suçundan tutuklanarak Pozantı'daki cezaevine gönderilen Vedat B. de (16) dün itibariyle babaocağına dönen gençlerden biriydi... Annesinin sevinç gözyaşları içinde sarılıp karşıladığı Vedat, cezaevine 16 gün önce girdiğini belirterek, "Eve döndüğüm ve aileme kavuştuğum için mutluyum" dedi. Baba Şefik B. de, "Hepimiz kardeşiz" diye konuştu. Öte yandan, hüküm verilen sanıkların dosyalarının yargılandıkları mahkemece yeniden ele alınacağı, mahkûmiyet kararı bulunup da dosyaları Yargıtay'a gönderilen sanıkların dosyalarının da Yargıtay tarafından inceleneceği bildirildi.

ALİ, 21 GÜN SONRA AİLESİNE KAVUŞTU...
Adana'da bir ay kadar önce izinsiz gösteriye katılıp polise taş atmaktan tutuklanan Ali B., ailesine sarılıp böyle hasret giderdi (yanda). Adana'daki cezaevi kapılarında da duygusal anlar yaşandı.

İngiltere Başbakanı Türkiye'ye Geldi.

İngiltere Başbakanı David Cameron, Ankara'daki resmi temaslarında "Ankara'dan Brüksel'e yolun döşenmesini, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesini istiyoruz" dedi.

Cameron, Ankara temasları çerçevesinde Anıtkabir'i ziyaret etti. Cameron ve beraberindeki heyet, Anıtkabir ziyaretinde önce Arslanlı Yol'da yürüdü. Atatürk'ün mozolesine çelenk koyan Cameron daha sonra da Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı. Cameron, Anıtkabir Özel Müzesi'ni de gezdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere Başbakanı David Cameron'u, Başbakanlık Merkez Bina'da resmi törenle karşıladı; iki lider daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Cameron, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde (TOBB) yaptığı konuşmada, "ateşli biçimde Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin tam üyesi olmasını istediğini" belirtti.

NATO'nun kıdemli üyesi Türkiye'nin Avrupa'nın güvenliği için çalışmış olduğunu belirten Muhafazakar Parti Lideri Cameron, "Türkiye'nin AB üyesi olmasına engel çıkarılması bizi kızdırmaktadır" şeklinde konuştu.

"Laik Müslüman ülke Türkiye'nin AB'ye kabulü din ayrımı üzerine değil, (medeni) değerler üzerine olacaktır. Bunun için AB'ye tam üyelikte hüsnükabul görmelidir" diye ekledi.

Türkiye'yi ilk kez ziyaret eden Başbakan Cameron, konuşmasında Türkiye'nin AB üyeliğine kesin karşı olanları üç gruba ayırıyor: "Türkiye'nin büyüyen ekonomi gücenden korkan muhafazakarlar; Batı-Doğu kutbundakiler ve İslam'a karşı hep önyargılı olanlar.''

CAMERON'IN TÜRKİYE ZİYARETİ İNGİLİZ BASININDA: "CAMERON, TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNİ ATEŞLİ
BİR ŞEKİLDE SAVUNACAK"
İngiltere'nin yeni Başbakanı ve Muhafazakar Parti lideri David Cameron'ın Türkiye'ye yaptığı ilk resmi ziyaret ve burada yapacağı konuşma, bugünkü İngiliz basınında geniş yer alıyor.

Financial Times (FT) gazetesi, Cameron'ın ziyaret sırasında Türkiye'nin AB üyeliğini "ateşli bir şekilde" savunacağını belirterek, İngiliz Başbakanının Türkiye'ye yönelik övgülerinin, Türkiye'nin ABD ve Avrupa ile ters düştüğü bir döneme denk geleceğine dikkati çekti.

Cameron'ın yapacağı konuşmanın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı rahatlatacağı yorumunu yapan gazete, İngiliz Başbakanının bu desteğinin arkasındaki nedenin diplomatik ilişkilerden çok ticari ve ekonomik ilişkiler olduğunu kaydetti. Gazete, Cameron'ın ticareti diplomatik konuların önünde tuttuğunu bildirdi.

Guardian gazetesi ise David Cameron'ın bugün Ankara'da yapacağı konuşmadan bölümler aktararak, Cameron'ın Fransa ve Almanya'ya sesleneceğini ve Türkiye'yi AB dışında bırakmanın tehlikelerine işaret edeceğini belirtti.

Gazete Cameron'ın, bir yandan Ankara'dan NATO üyesi olarak Avrupa'nın sınırlarını korumasını beklerken diğer yandan AB kapılarını kapatmanın, Fransa ve Almanya'nın ikiyüzlülüğünü gösterdiğini ifade etmesinin beklendiğini kaydetti. Gazete Cameron'ın, konuşmasında şunları söyleyeceğini yazdı:

"Türkiye'nin bir NATO üyesi olarak Avrupa'nın savunmasına yaptığı katkıları ve Türkiye'nin bugün Avrupalı müttefikleriyle birlikte Afganistan'da yaptıklarını düşündüğümde, AB üyeliği yönündeki ilerleyişinizin bu şekilde engellenmesi beni sinirlendiriyor. Türkiye'nin kampı koruyabileceğini, ancak çadırın içine giremeyeceğini söylemek yanlıştır."

TÜPRAŞ - Türkiye'nin En Büyük Sanayi Kuruluşu Oldu.

İstanbul Sanayi Odası'nın(İSO) "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2009" raporuna göre TÜPRAŞ 15 milyar 495 milyon 595 bin 133 TL üretimden satışla Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu oldu.

TÜPRAŞ'ı Elektrik Üretim A.Ş 6 milyar 527 milyon 17 bin 392 TL ile 2.'inci, OYAK RENAULT 5 milyar 473 milyon 800 bin 40 TL ile üçüncü sırada izledi.

En fazla kar eden ilk üç kuruluş sıralamasında Elektrik Üretim A.Ş 1 milyar 423 milyon 426 bin 131 TL birinci, TÜPRAŞ 776 milyon 931 bin 357 TL ile ikinci, Philip Moris 673 milyon 939 bin 460 TL üçüncü oldu.

En fazla ihracat yapan ilk üç kuruluş sıralamasında OYAK RENAULT 3 milyar 12 milyon 429 bin dolar ile birinci, FORD Otomotiv 2 milyar 38 milyon 704 bin dolar ile ikinci, TOFAŞ 2 milyar 4 milyon 257 bin dolar ile üçünçü oldu.

Fenerbahçe Ze Roberto'yu Aldı

Geçtiğimiz hafta üç yıldızı renklerine bağlayarak gücüne güç katan Fenerbahçe Acıbadem Bayan Voleybol Takımı, yeni bir yıldızı daha kadrosuna katttı. Fenerbahçe Acıbadem, dünyanın en iyi antrenörü olarak gösterilen Jose Roberto Lages Guimaraes ile 1 yıllığına anlaştı.

Sarı-Lacivertli kulüp Brezilyalı antrenör Jose Roberto Lages Guimaraes 'Ze Roberto'yu da renklerine bağladı.

Böylece Avrupa'da kupa kazanmak için iyi bir kadro kurma hedefinde olan Fenerbahçe, yıldız oyuncu Kasia Skrowonska'dan sonra dünyanın en iyisi olarak gösterilen antrenörü de kadrosuna katmış oldu.

Ze Roberto daha önce Fenerbahçe Acıbadem'in yine bu yıl transfer ettiği Christiane Fürst ve Katarzyna Skowronska'nın hocalığını yapmıştı.

Brezilyalı çalıştırıcı imzanın ardından Fenerbahçe'ye transferindeki en büyük faktörün ise futbol takımının kaptanlığını yapan Alex de Souza'nın olduğunu söyledi. Alex'ten, İstanbul hakkında olumlu bilgiler alan Ze Roberto, teklifi bu nedenle kabul ettiğini ve vatandaşının olumlu söylemlerinden sonra bir saniye bile düşünmediğini belirtti.

Araştırmacı Erhan Göksel (A.B.D)'de Ölü Bulundu

Araştırmacı ve Strateji Uzmanı Erhan Göksel (51), dün ABD’nin New Jersey eyaletinin Edge Water kentindeki Comfort Inn otelindeki odasında hayatını kaybetti.

Bir bankanın yönetim kurulu adına yapacağı çalışma için geçen pazar günü ABD’ye giden Göksel, önceki gece oda servisinden sabah 08.00’de kahvaltı getirilmesini istedi. Kahvaltıyı getiren görevli, kapı açılmayınca tepsiyi odanın önüne bıraktı. Görevli, iki saat sonra tepsinin aynı yerde durduğunu görünce kat görevlisi ile birlikte odanın kapısını açtı. İki görevli odaya girdiklerinde yatakta Göksel’i cansız buldular. Kalp krizinden öldüğü sanılan Göksel’e otopsi yapılacağı ve gerçek ölüm nedeninin bugün anlaşılacağı belirtildi. Göksel’in ölümü polisin, New York Başkonsolosluğu’nu aramasıyla öğrenildi. Bu sırada Washington’dan New York’a giden Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ölüm haberini kendisine refakat eden Başkonsolos Mehmet Samsar’dan öğrendi ve olayın araştırılması için konsolos Babürşah Güngör’ü görevlendirdi.

Kaynak : Hürriyet

Arda Turan Liverpool'a Gidebilir

Galatasaray'da forma giyen Arda Turan'ın, Liverpool Premier Lig ekiplerinden Liverpool yolunda olduğu ileri sürüldü.

İngiliz basınında yer alan haberde, 23 yaşındaki oyuncunun, Arsenal ve Tottenham’dan ziyade, Liverpool ile anlaşmaya yakın olduğu iddia edildi.

Haberde, Liverpool’daki geleceği belirsiz olduğu için Arda konusunda daha önce herhangi bir yaklaşımda bulunamayan Benitez’in, son gelen bilgilere göre Arda’yı takıma katma konusundaki niyetini ifade ettiği, Tottenham ile Arsenal’in gelişmeleri yakından takip ettiği kaydedildi.

Arsenal Teknik Direktörü Arsene Wenger’in, Barcelona’ya transferi gündemde olan Cesc Fabregas’ın geleceğine odaklandığı ve Arda Turan konusuna uzak kaldığı belirtilen haberde, Benitez’in İngiliz ekibindeki durumunun halen belirsizliğini koruduğu ve bunun, Liverpool’un Arda için girişimde bulunma olasılığını etkilediği ifade edildi.

Güven Varol Beşiktaş'a Gitmeye Hazırlanıyor

Manisaspor'da sözleşmesi sona eren Takım kaptanı Güven Varol, Beşiktaş'ın kendisine çok cazip bir teklif yaptığını söyledi.

Kulübe bu sabah giderek Manisaspor yönetimiyle masaya oturan Güven, daha önce, “Beş büyük takımdan birine gitmezsem kulübümde kalırım” dediğini hatırlatarak, “Beşiktaş ve Bursaspor, ciddi rakamlar öneriyor. Özellikle Beşiktaş'ın teklifi çok cazip. Artık 29 yaşıma geldim. Futbolu bırakmadan büyük takımlardan birinde oynamak istiyorum” dedi.

Ata Demirer'e Kemal Sunal Onur Ödülü Verildi

Elazığ Sinema Derneği (ESİNDER) ve Çayda Çıra Derneği tarafından düzenlenen 3. Çayda Çıra Film ve Sanat Festivali sona erdi. Festival kapsamında oyuncu Ata Demirer'e 'Kemal Sunal Onur Ödülü' verildi.
Programda kısa film yarışması sonuçlarını okuyan sunucu Serkan Aksakal'ın birinci olan filmi yanlışlıkla üçüncü olarak anons etmesini diline dolayan Ata Demirer, ''Sunucumuz Serkan bey çok sempatik. Belgesel ödülünde birinciyi üçüncü diye çağırdı. Bir de söylediği şey güzeldi. Ne dedi? 'Biz de o kadar hata yapalım' dedi. Değil mi? Koskoca Fenerbahçe Stadında benzer bir hata yaşanmış'' dedi. Demirer'in esprisi üzerine salon kahkahalara boğuldu.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun İtalyan Etro Marka Gömleği

"Halktan biriyim" sloganıyla yola çıkan CHP'nin yeni liderinin kurultayda piyasada 495 TL'ye satılan İtalyan Etro marka gömlek giydiği ortaya çıktı.
CHP'nin 33'üncü Olağan Kurultayı'nda delegelerin oylarının tamamını alarak "Halkçı Kemal" sloganları altında Genel Başkan seçilen Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilk 'falso'su internetin sosyal paylaşım platformu Twitter'da ortaya çıktı. Kurultaya neden kravatsız geldiğine yönelik sorulara, "Kendimi böyle daha halka yakın hissediyorum" diye yanıt veren CHP'nin yeni liderinin partililerin karşısına 495 TL'ye satılan Etro marka İtalyan gömlekle çıktığı sanal alemdekilerin gözünden kaçmadı. Milano merkezli ünlü İtalyan markasının Türkiye'de sadece seçkin mağazalarda satıldığına dikkat çeken kullanıcılar, "Halkçı Kemal gitti, yerine Etro Kemal geldi" diye CHP liderini eleştirdi. Sabah başlayan tartışma akşam saatlerine kadar devam etti. Gömlekle ilgili 1000'e yakın mesaj gönderildi. Türk basının ünlü kalemleri de twitter'daki tartışmaya dahil oldu.

Tekel İşçileri Türk- İş Bankasına Saldırdı

Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, Tekgıda-İş Sendikası'na üye Tekel işçilerinin, Türk-İş Başkanlar Kurulu ve 4 konfederasyonun aldığı kararı protesto etmek amacıyla 1. Bölge Temsilciliği'ni işgal ettiklerini bildirdi.
Büyükkucak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 200 Tekel işçisinin saat 13.00 sıralarında Türk-İş'in Taksim Gümüşsuyu'ndaki İstanbul 1. Bölge Temsilciliği'ne sloganlar eşliğinde gelerek içeri girdiklerini belirtti.
Sendikaya gelen işçilerin ''Türk-İş Başkanlar Kurulunun ve DİSK, KESK ve Kamu-Sen dahil 4 konfederasyonun aldığı kararı protesto için süresiz açlık grevi başlattıklarını'' söylediklerini dile getiren Büyükkucak, ''İtirazları var. 'Neden tam gün iş bırakılmıyor, genel eylem yapılmıyor' diye. Yaklaşık 200 kişiler. 700-800 kişinin daha geleceğini söylüyorlar. Şu anda içerideler. Burası mevcut gelen işçileri, ancak aldı. Yer yok. Genel Başkana ulaşamıyorum. Sakin olmamız gerektiğine inanıyorum'' diye konuştu.

Deniz Baykal Fatih Altaylı'ya Dava Açtı.

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın avukatı Muzaffer Yılmaz, Baykal’ın tekne aldığına ilişkin haberle ilgili hem manevi tazminat davası açıldığını hem de savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu bildirdi.

Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, bir gazetede yer alan "Baykal’ın deniz açılımı" başlıklı haberin tamamen "senaryo" olduğunu belirtti.

Baykal’ın tekne almak için hiçbir girişimde bulunmadığını bildiren Yılmaz, şunları kaydetti:

"Sayın Deniz Baykal hiç kimseyi de bu konuda yetkilendirmemiştir. Haberde geçen tekne olsa olsa Fatih Altaylı’nın hayal teknesi olabilir. Sayın Deniz Baykal, basına ve basın mensuplarına duymuş olduğu saygı gereği anılan kişiye 24 saat zaman tanıyarak yalan haberi düzeltmesi için süre vermiş, bu süre içinde Sayın Fatih Altaylı’nın haberinde ısrar etmesi nedeniyle tarafımızca hukuki yollara başvurularak hem manevi tazminat davası açılmış hem de ilgililer hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur."

İzmir - Manisa Yolu Üzerinde Zincirleme Kaza

İzmir-Manisa yolunda meydana gelen trafik kazasında, otobüste muavinlik yapan Adem Sevinç (20) hayatını kaybetti, 19 kişi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Manisa'dan İzmir yönüne giden Mehmet Hüseyinoğulları yönetimindeki 47 NH 199 plakalı tır, yokuş aşağı inerken freni patlayınca kontrolden çıktı.

Karşı şeride geçen tır, Ahmet Tezyol idaresindeki 35 AJ 8695 plakalı başka bir tıra çarptı.

Bu sırada, İzmir'den Manisa yönüne giden Dursun Özkeskin'un kullandığı 16 KN 551 plakalı şehirlerarası yolcu otobüsü duramayınca, Tezyol yönetimindeki tıra arkadan çarptı.

Kaza yerine gelen sağlık ekipleri, yaptıkları kontrollerde, otobüsün muavini olduğu öğrenilen Adem Sevinç'in yaşamını yitirdiğini belirledi.

YARALILAR

şoför Özkeskin ile Seda Özen Zuna (28) ve Onur Zuna (28) Ege Üniversitesi Hastanesi'ne, Neziha Yılmaz (25), Ayşegül Sert (38), Şenol Sevim (43), İbrahim Yulafçı (24), Tuba Altıöz Öğüt (27), Bahadır Öztürk (19) ve Gültekin Yılmaz (37) Bornova Trafik Hastanesi'ne, Ahmet Tezyol ile Alişan Özgümüş Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne, Sabit Özdilli (41), Behiye Özdilli (31), Elif Özdilli (10), Enes Özdilli (12), Ali İhsan Gür (20), Mesut Kocatürk (21) ve Kaan Ayvazoğlu (5) ise Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.

NOT

Tedavi altına alınan yaralılardan otobüs şoförü Dursun Özkeskin ile tır şoförü Ahmet Tezyol'un durumlarının ağır olduğu, diğer yaralıların ise hayati tehlikelerinin bulunmadığı bildirildi.

Kaynak : Milliyet

Kemal Kılıçdaroğlu İzdihamı (Canlı İzle)

İktidar adayı olma umuduyla binlerce partili Ankara’ya koştu, salona akın etti.
Partililerin salondaki heyecanlı bekleyişi sürerken, Kemal Kılıçdaroğlu da eşiyle birlikte konutundan ayrılarak salona gitti. Ancak Kılıçdaroğlu'nun aracının salona gelişi sırasında yoğun kalabalık aracın ilerlemesini güçleştirdi. İzdiham nedeniyle bazı CHP'liler ezilme tehlikesi geçirdi.
Yoğun ilgi salonda da sürüyor. Kalabalık bir ara Kılıçdaroğlu'nu omuzlara aldı.

Kılıçdaroğlu, izdiham yüzünden salon kapısından 30 dakikada protokole ulaşabildi. Salonda 'Başbakan Kemal' sloganları yükseldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, 'halk siyasete susamıştı biz de onlara tercüman olacağız' dedi.

CHP Genel Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun salona girmesi ve delegelerarasında yerini almasının ardından, kürsüye Genel Başkan Vekili Cevdet Selvi çıktı. Selvi, kurultay çalışmalarını başlattı.

CANLI YAYIN

Kaynak : Milliyet

Başkan Aziz Yıldırım'dan Büyük Hamle

Başkan Aziz Yıldırım, “Tüm ekibini değiştir.. Ayrıca seneye Devler Ligi’ni nasıl kazanacağımızı anlatan bir raporla bizi ikna et” dediği Daum’u resmen bitirdi YOLLADIĞI teknik direktörlere kaptırdığı paralarla zirve yapan F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, ağzı fazlasıyla yandığı için taktik değiştirmeye karar verdi.. Vatan'dan Feridun Niğdelioğlu'nun haberine göre daha önceki yol ayrımlarında sert tavırlar ve oldukça net cümlelerle yolladığı hocaların, daha sonra inanılmaz tazminatlar almasıyla aklı başına gelen Yıldırım, teknik direktör Christoph Daum’a çok ılımlı yaklaşıyor.

ÇARŞAMBA günü sarı-lacivertlilerin kulüp binasında görüştüğü Alman teknik adama, “Eşyalarını topla, hemen git” demek yerine, şartlar sundu Aziz Başkan.. Bu şartları sunarken de en büyük isteği Daum’u köşeye sıkıştırmaktı.. Tecrübeli teknik adam da böyle bir konuşma beklemiyordu ve çok şaşırdı..

‘RAPORLARINI GÖRELİM’

ALMAN hocayı karşısına alan Yıldırım, ilk olarak “Tüm ekibini değiştireceksin” diyerek teknik adamını canevinden vurdu. Çünkü Daum’un vazgeçemeyeceği tek şey antrenörü Roland Koch’tu.. 10 yılı aşkın süredir beraber çalıştığı Koch’suz yola devam etmeyeceği bilinen Alman hoca buna şaşıracak zaman bile bulamadan Yıldırım 2. bombayı patlattı: “Seneye Şampiyonlar Ligi kupasını almamız için formüller sun ve bizi ikna et. Hazırladığın raporlar üzerinden konuşalım.” EN FAZLA 2 MİLYON DAUM’UN rengi atmıştı.. İşte o an, anladı bu sefer ayrılığın ’sancılı’ olacağını. Yıllık kazandığı 3.3 milyon Euro’dan 2 yıllık sözleşmesi olduğu için 6.6 milyon Euro’luk bir beklenti içinde olan Alman hoca, böylece kara kara düşünmeye başladı. Şu ana kadar yıllık ücreti olan 3.3 milyon Euro’sunu alan Daum’un en fazla 1-2 milyon Euro’ya ayrılması beklenirken sürpriz bir gelişme oldu.

DAUM, eşi ve çocuklarıyla dün tek gidiş biletiyle Münih’e uçarken, Alman çalıştırıcı ilginç bir açıklama yaptı. Akşam saatlerinde Münih’e indikten sonra yaklaşık 10 F.Bahçe taraftarı Alman çalıştırıcıyı karşılarken, kalması yönünde tezahürat yaptılar. Daum da taraftarlara dönerek “2 senelik daha sözleşmem var” diyerek parasını almadan F.Bahçe’den gitmeyeceğini gösterdi.

Kaynak : Milliyet